Sevdiğim bir yazar, kızıyla İstanbul Kitap Fuarı'nda çektirdiği bir fotoğrafı sosyal medyada paylaşmıştı. Fotoğrafa bakarken arkada bir kitabevinin standındaki şu dizelerle göz göze geldim:
Seni görme korkum var
seni görme ihtiyacım
seni görme umudum
seni görme huzursuzluğum
Seni görme korkum var
seni görme ihtiyacım
seni görme umudum
seni görme huzursuzluğum
Dizelerin sahibinin kim olduğuna kısa bir süre kafa yorduktan sonra beleş akıl hocası Google varken ne diye yorulayım deyip dizelerin sahibini bulmaya koyuldum. Ve böylece Uruguaylı şair Mario Benedetti ile tanışmış oldum. Yukarıdaki alıntı aşağıdaki şiirdendir:
Bu dizeler göz göz dizelerdir. Bir göz kaygıyla bakar, diğer göz umutla, öteki göz gülümseyerek, beriki göz bulutlu ve kuşkulu... Başlangıçtaki dört satırla şans eseri böyle göz göze geldik işte. Sonrası ömür boyu sürecek bir dostluk...
Duygular, tutkular, hasretler, beklentiler sakınmaksızın soyunup dökünüyor şairin yalın dizelerinde. İspanyolca bilmediğim için aslından okuma şansım olmadı; fakat çevirmenin hakkını teslim etmek gerek. Ehil olmayanın çuvalladığı şiir çevirilerinin o bildik teneke tangırtısını duymadım dizelerin ritminde. Şiirlerini çevirdiği Benedetti'yi aratmayacak şekilde çevirmen de tatlı tatlı sohbet ediyor okurla. Bayıldım:
Benedetti sürgündeki 12 yılını ülkesine ve eşine özlemle geçirmiş. Uzun süre telefonda sesini bile duyamamış sevdiği kadının, yalnızca mektuplaşmışlar. Bu şairler, bu güzel insanlar şu berbat dünyanın bütün gam yükünü Atlas misali sırtlanmak zorundalar! Onlar bu gam yükünü güç bela taşırken yüreklerinden kâğıda damlayanların izini sürmek de okurlara düşmüş...
Meraklısı için: Mario Benedetti, Aşk Kadınlar ve Hayat, çev: Bülent Kale, Ayrıntı Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder