Ne zamandır sakura üzerine düşünüp duruyorum. Japonların kutsal kiraz çiçekleri, malum. Çiçeklerin açtıktan çok kısa bir süre sonra dalından düşmesi "Her nefs ölümü tadacaktır" ayetinin Japoncası ve renk dilinde pembesi sanki. "Her ölüm erken ölümdür" ne de olsa, en güzel zamanlarımızı yaşadığımızı duyumsarken bir de bakmışız; toprağa karışmışız. Tıpkı bir sakura gibi.
Bende de sakura hali mi vardır nedir? Dedim ya, nicedir düşünüyorum. Bazen gülümserken gözümden süzülen yaş mı, siyah saçlarım arasına düşen aklar mı, nedir bana sakura olmayı anımsatan?
Evladıma sarılırken yakınımda ve uzağımda bedeni ve ruhu örselenmiş sayısız çocuğu düşünerek üzülmektir.
Aşkı tam buldum derken aslında çoktan kaybetmiş olduğumun farkına varmaktır.
Eğitim vermenin gürül gürül coşkusuyla tüm sınıfı avcumun içine aldığımı sandığım bir anda arka sırada oturan bir öğrencinin pencereden dışarı bakarak dalıp gitmesinden mahzun olmaktır.
İşim var, şükürler olsun diyecekken haksız yere işinden atılan, ekmeğinden edilen, güvencesiz bırakılan milyonlarca insanı düşünüp şükretmeye utanmaktır.
İşim var, şükürler olsun diyecekken haksız yere işinden atılan, ekmeğinden edilen, güvencesiz bırakılan milyonlarca insanı düşünüp şükretmeye utanmaktır.
Başkalarının dertlerini kendiminkiyle kıyaslayıp rahatlamayı zül saymaktır. O hastalık, o borç, o bilmem ne bela ne ise "bana uğramadı Allahtan" diyerek kuş gibi hafiflemeye tenezzül etmek vicdanımı sızlatır.
Güzel bir eylemde bulunurken, eylemimin bunca çirkinlik içinde devede kulak olduğunu düşünüp hayıflanmaktır.
Benim için can verenlere hayır dua ederken bile "Neden o fidanlar?" sorusuyla kendi yaşama hakkımı sorgulamaktır.
Dünün pişmanlığı ve yarının endişesi değil; benim bu sakura hallerim âna özgü. Duyguların yoğun dalgaları arasında gelişigüzel salınan incecik bir tülsü çizgi, alıp verilen nefeste başkaca bir titreşim, gözdeki ışığın bir an sönmesi kadar küçük, fakat gözlerimi içime çevirdiğimde gayet net görebileceğim anlar bunlar. Beni insan kılan, beni Sevgi kılan, beni sakura kılan.
Adım Sevgi. Soyadımın bir önemi yok, insanlık okyanusunun herhangi bir damlasıyım işte. Varsın sakura olsun soyadım. Diyalektik mi, yin yang mi, adı ne konursa konsun; o son düşüş vakti gelene kadar bir sakura olarak düşüp tekrar açmaya, düşüp tekrar açmaya, düşüp tekrar açmaya devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder