Bundan böyle "Besteli şiirler" başlığı altında güzel şiirlerin kitap yapraklarından notalara kanat çırpışına kulak vereceğiz. Klasik Türk müziğinden, pop, rock ve türkü formundaki ezgilere kadar. Kimi besteler "iyi ki bestelenmiş" dedirtebilir, kimileri de "şiire dokunulmasaydı iyiydi". Sonuç ne olursa olsun, müzikle edebiyatın kucaklaşmasından payımıza çok şey düşüyor. Bildiğimiz şiirlerin bestesini duyacak olmak heyecan veriyor, bilmediğimiz şiirleri ise bu sayede öğrenmiş oluyoruz. Müzik dinlemek de cabası. Hangi türde olursa olsun.
İlkler özel olmalı diye düşünürüz ya, ben de hangi şairle başlasam diye çok düşündüm. Sonra aklıma komik bir fikir geldi. Maçların, açılışların, toplantıların başında İstiklal Marşımız okunur; e ben de onun şairiyle başlayayım istedim: Sayın dinleyiciler, şimdi güftesi Mehmet Akif Ersoy'a, bestesi Zeki Üngör'e ait olan... Durun durun, kaçmayın! Evet, Mehmet Akif'le başlangıcı yapacağız; fakat İstiklal Marşımızı zaten herkes biliyor. Malûmu burada tekrar etmeye ne gerek var? Aşk dolu dizelerin de şairi olan Mehmet Akif'in "Gece"sinden bir bölüm: Ezelden âşinânım ben. Beste: Şerif İçli. Okuyan: Münip Utandı.
Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın;
Beraber ahde bağlandık, ne olsan yâr-ı cânımsın;
Ne olsam zerrenim, kalbimde hâlâ çarpar esrârın;
Gel ey cânan, gel ey can, kalmasın ferdâya dîdârın.
Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın;
Beraber ahde bağlandık, ne olsan yâr-ı cânımsın;
Ne olsam zerrenim, kalbimde hâlâ çarpar esrârın;
Gel ey cânan, gel ey can, kalmasın ferdâya dîdârın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder