Hayatımın en güzel 23 Nisan'ını eğitim gördüğüm lisenin ortaokul kısmında okurken yaşamıştım. O zamanlar ortaokul ve lise bütünleşikti. Bu bütünleşik olma hali, bizim halimize de benziyordu bir bakıma. Ergenliğin sancılı eşiğindeydik. Çocuk yanımız, yetişkinler kulübüne bir an önce girmeye çalışan tarafımızın eteğinden ısrarla çekiştiriyordu. Ne tamamen ortaokulluyduk, ne tamamen liseli. Ama 23 Nisan'ı şenlik havasında kutladığımız o yıl ('97 veya '98) herkes yetişkinler kulübünün bekleme odasını bir günlüğüne terk edip çocukluğun bulutsu âlemine koşmuştu şarkılar, danslar, oyunlar eşliğinde.
Böylesi şenlikleri akıl edemeyen veya buna cesareti olmayan eğitimcilerin kurguladığı; okuna okuna eprimiş hamasi metinlerin ruhsuz, yasak savar şekilde mikrofonlardan seslendirildiği törenlerden oldum olası hazzetmedim. Kimi "seçilmiş" çocukların makam koltuklarına oturtulup büyük laflar yumurtlamalarının beklenmesinden de. Çocuklar ille onurlandırılacaksa bu konuda en içten teklifi Nazım Hikmet yapar, onları çocukluklarından sıyırmadan:
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
Çocukların evlere hapsolmadığı, sokaklarda korkusuzca oynadığı, doyasıya güldüğü ve hiçbir anlamda sömürülmediği bir dünyayı "hiç değilse bir günlüğüne" onlara verebileceğimiz yarınların özlemiyle 23 Nisan'ımız kutlu olsun...
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
Çocukların evlere hapsolmadığı, sokaklarda korkusuzca oynadığı, doyasıya güldüğü ve hiçbir anlamda sömürülmediği bir dünyayı "hiç değilse bir günlüğüne" onlara verebileceğimiz yarınların özlemiyle 23 Nisan'ımız kutlu olsun...
Fotoğraf: Ara Güler |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder