Ressam oluşundan mıdır; Bedri Rahmi Eyüboğlu, kalemini adeta paletine batırarak yazar şiirini. Onun şiiri sümsük, sönük, grimsi değildir. Yeşilin en eriği, mavinin en denizi, kırmızının en narı, sarının en balı onda; ıtırlı, çıtır çıtır, cayır cayır, fokur fokur, gürül gürül bir söz çağlayanıdır onunki. Kilimli, türkülü, İstanbul'lu, Yunus'lu, Lorca'lı, Aşık Veysel'li, sevdalı ve tabii ki Karadut'lu...
Karadut şiiri onun en bilinen şiiri dersem yanılmam sanırım. Karadut'u ilk okuduğumda "bunun ezgisi yapılamaz, kendisi ezgi zaten" diye düşünmüştüm ama Cem Karaca da feryadı andıran okuyuşuyla şiiri daha da yükseltmiş sanki! Birinin "Karadut"u olma düşü bile sıcacık iken, şiirin bestelenip okunması iyice yakıcı olsa gerek ki bu şarkı iz bırakıyor ruhumda...
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.