Tatlı mı tatlı bir kitaptan bahsedeceğim bugün: Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi. Adını yazarken bile gülümsüyorum; kim bilir Cemal Süreya eserini oluştururken nasıl gülümsemiştir. Tavsiye edilen yaş grubu 8-10 yaş olarak belirtilmiş kitabın arka kapağında; ancak siz gelin benim dediğimi dinleyin, kendinize hediye edin bu kitabı. Ve içiniz sıkıldığında satırların cıvıltısına kulak verin.
Kitabın ön söz niteliğindeki başlangıcı, Cemal Süreya'nın okula, okumaya, edebiyat derslerine ilişkin hatıralarından oluşuyor. İlk 22 sayfada onları okuduktan sonra esere geçiyoruz. Birbirinden sevimli çizimlerin eşlik ettiği kısa 12 metin var burada. Kitap ilk kez 1993'te yayımlandığı için o dönemin politikacıları, televizyon programları, şairler, yazarlar da geçiş yapıyor. O nedenle bu kitabı bir çocukla birlikte okursanız, bilin ki size "O kim?", "Bu kim?" diye sorular sorabilir; hazırlıklı olun.
Kendinize okursanız kitabı, şiir kokusu da alırsınız, deneme tadı da. Şu satırların sohbet sıcaklığına bir baksanıza:
Şairleri kendi ideolojisine göre yarıştıran yetişkinlere de söyleyecek sözü var bu kitabın.
- En iyi şair A'dır!
- Hayır! B'dir!
diye inatlaşanları barıştırmaya çalışır gibi yumuşak bir sesle araya giriyor Cemal Süreya: "Büyük şairleri sıraya koymak doğru değil. Yarış atı değil ki onlar, birinci, ikinci, üçüncü diye ayıralım."
Hele yaşama sevincinin tanımını değme psikoloji kitaplarında bulamazsınız: "Bir şey artık ağır gelmiyorsa, ya da daha az geliyorsa, o nedir bilir misiniz? Yaşama sevincidir."
Ayrıca lacivert ipek helikoptere el sallamak, ıssız adaya taşınmak için tüm dünyayı sırtlanıp götürmek isteyen çocukla tanışmak, "gözleri belirsiz bir ikindi vakti gibi" olan ressamla söyleşmek isterseniz buyurun. Ama bilin ki, okuyacağınız kitap herhangi bir çocuk kitabı gibi sonunda size öğüt veren bir kitap olmayacak. Çünkü şair Süreya bilgiçlik taslamaktan yana değil; onun inandığı şudur: "Çocuklar her şeyi anlar. Her şeyden söz edebilirsin onlara. Enflasyondan bile."
Kitabın ön söz niteliğindeki başlangıcı, Cemal Süreya'nın okula, okumaya, edebiyat derslerine ilişkin hatıralarından oluşuyor. İlk 22 sayfada onları okuduktan sonra esere geçiyoruz. Birbirinden sevimli çizimlerin eşlik ettiği kısa 12 metin var burada. Kitap ilk kez 1993'te yayımlandığı için o dönemin politikacıları, televizyon programları, şairler, yazarlar da geçiş yapıyor. O nedenle bu kitabı bir çocukla birlikte okursanız, bilin ki size "O kim?", "Bu kim?" diye sorular sorabilir; hazırlıklı olun.
Kendinize okursanız kitabı, şiir kokusu da alırsınız, deneme tadı da. Şu satırların sohbet sıcaklığına bir baksanıza:
Şairleri kendi ideolojisine göre yarıştıran yetişkinlere de söyleyecek sözü var bu kitabın.
- En iyi şair A'dır!
- Hayır! B'dir!
diye inatlaşanları barıştırmaya çalışır gibi yumuşak bir sesle araya giriyor Cemal Süreya: "Büyük şairleri sıraya koymak doğru değil. Yarış atı değil ki onlar, birinci, ikinci, üçüncü diye ayıralım."
Hele yaşama sevincinin tanımını değme psikoloji kitaplarında bulamazsınız: "Bir şey artık ağır gelmiyorsa, ya da daha az geliyorsa, o nedir bilir misiniz? Yaşama sevincidir."
Ayrıca lacivert ipek helikoptere el sallamak, ıssız adaya taşınmak için tüm dünyayı sırtlanıp götürmek isteyen çocukla tanışmak, "gözleri belirsiz bir ikindi vakti gibi" olan ressamla söyleşmek isterseniz buyurun. Ama bilin ki, okuyacağınız kitap herhangi bir çocuk kitabı gibi sonunda size öğüt veren bir kitap olmayacak. Çünkü şair Süreya bilgiçlik taslamaktan yana değil; onun inandığı şudur: "Çocuklar her şeyi anlar. Her şeyden söz edebilirsin onlara. Enflasyondan bile."